SAMPA VE İŞKUR ARASINDA NE YAŞANDI?

Geçtiğimiz günlerde yaptığımız ''İŞKUR SAMSUN YÖNETİCİSİNDEN SAMPA'YA İSTİHDAM ENGELİ! 115 GENCİN EVRAĞI İMZALANMIYOR!'' başlıklı haberimizden sonra yaşanan gelişmelerin ardından bu kısa yazıyı yazmak elzem oldu.

 

Öncelikle SAMPA YÖNETİM KURULU şunu bilmeli; haber yapılmadan önce SAMPA'dan üst düzey bir yönetici ile temas kuruldu. Konu kendisine aktarıldı. Doğruluğu teyit edildi. Haber yapılacağı da kendisine iletildi. Yani; SAMPA'nın tepe kadrosunun haberin yapılacağından bilgisi vardı. Diğer detaylara hiç girmeyelim.

 

Haberin ardından; Bakanlık düzeyinde telefon görüşmeleri devreye girip, ortalık karışınca; SAMPA, baskıya da dayanamayıp durumu kurtarmak adına; 'SAMSUN’UN EN BÜYÜK İŞVERENİ SAMPA İŞKUR DESTEĞİ İLE İSTİHDAM REKORU KIRIYOR' başlıklı bir haber servis etti. Yine aynı üst düzey yöneticiye bu haber ve amacı soruldu. Firmanın kurumsal departmanının haberi geçtiği ifade edildi. Zaruretten kaynaklanan bir durum olduğu söylendi.

 

Diğer yandan; Haberde bahsedilen İŞKUR yöneticisi, haberin kaldırılması için tanıdığı siyasiler aracılığıyla girişimde bulunarak bizleri çok sayıda kişiye arattırdı. Arayanlar arasında mevcut siyasilerden, eski siyasilere, eğitimcilere, sendikacılara kadar çok sayıda isim vardı.

 

Haberimizin asılsız olduğu ile ilgili bazı yayın kuruluşları haber sitelerimizin görsellerini kullanarak haber yaptı. Anlaşılan o ki; savunma içgüdüleri o ara gelişti. Ancak, bize sorabilirlerdi. Sormalılardı; Nedir bu konu diye? 

 

Aslolan ise şu: Söz konusu haber ve tüm içeriği gerçek. Hiçbir bilgi asılsız değil. O haberlerde iddia edildiği gibi, bilgi kurumdan da gelmedi. Kimse haber sipariş etmedi. Esasında haberi yalanlayan diğer haberlerin içeriği, asılsız ve sipariş edenlerin yanıltmaları ile dolu.

 

Ve son olarak şunu söylemek istiyoruz: Bizim ne SAMPA derdimiz var, ne de İŞKUR. İkisinin de yönetici ve/veya sahiplerini tanımayız.

 

Bizim derdimiz evrağı imzalanmayıp işe alınması askıya alınan 115 kişi idi, yani İSTİHDAM'dı...

 

Sahi 115 kişi demişken, ne oldu o gençlerin evrakları?


İşe başladılar mı?

 

Gerisi laf-ı güzaf...

 

Şimdi herkes kendine düşeni alsın...