Havalar Soğudu; Grip ve Soğuk Algınlığı Arttı!
Havaların soğumasıyla birlikte kapımızı çalan kış hastalıkları, Karadeniz’in nemli ve değişken atmosferiyle birleştiğinde ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaya başladı. Özellikle Samsun genelinde hissedilen sıcaklık düşüşleri, mevsimsel hastalıklara karşı daha dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.
SAĞLIK ALARMI: Kış Hastalıklarına Karşı Korunma Rehberi
Kış mevsiminin etkisini iyice hissettirdiği bu dönemde, hastanelerin acil servislerinde mevsimsel grip ve soğuk algınlığı vakalarında belirgin bir artış gözleniyor. Birbirinden farklı seyreden bu iki hastalık, doğru önlemler alınmadığında haftalarca süren halsizliğe ve ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
Samsun İçin Meteorolojik Değerlendirme ve Riskler
Samsun ve çevresinde sıcaklıkların mevsim normallerinin altına düşmesi, özellikle kıyı kesimlerdeki yüksek nem oranıyla birleşince virüslerin yayılımı için uygun bir zemin hazırlıyor. Nemli hava, virüslerin havada asılı kalma süresini artırırken, bölgedeki sert rüzgarlar vücut ısısının hızla düşmesine ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabiliyor. Özellikle iç kesimlerdeki ani sıcaklık farkları, vücut direncini kırarak enfeksiyonlara davetiye çıkarıyor.
Grip ve Soğuk Algınlığı Arasındaki Farklar
Hastalıkla mücadele etmek için öncelikle hangi durumla karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz gerekir.
Soğuk algınlığı, genellikle hafif ateş, burun akıntısı ve hapşırma ile seyreden, günlük hayatı tamamen durdurmayan bir tablodur. Belirtiler yavaş gelişir ve vücut ağrıları hafiftir.
Grip (İnfluenza) ise çok daha ağır seyreder. Bir anda yükselen 38-39 derece üstü ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, aşırı bitkinlik ve kuru öksürük temel belirtilerdir. Grip, tedavi edilmediğinde akciğer enfeksiyonlarına kadar ilerleyebilecek riskler barındırır.
Hastalıklardan Korunmanın Altın Kuralları
Kat Kat Giyinme Yöntemi: Samsun’un değişken havasına karşı tek bir kalın kazak yerine, terlediğinizde çıkarabileceğiniz ya da üşüdüğünüzde giyebileceğiniz ince birkaç kat giysi tercih edilmelidir.
El Hijyeni: Virüsler en çok kapı kolları, toplu taşıma araçları ve ortak kullanım alanlarından bulaşır. Eller gün içinde sık sık, en az 20 saniye boyunca sabunla yıkanmalıdır.
Alan Havalandırması: Hava soğuk olsa dahi ev ve ofisler her gün en az 10 dakika havalandırılmalıdır. Kapalı ortamdaki durağan hava, virüs yükünü artırır.
Bağışıklık Odaklı Beslenme: Mevsim sebzeleri, turunçgiller ve protein ağırlıklı beslenme vücut direncini artırır. Günlük su tüketimi ihmal edilmemelidir.
Kalabalıktan Kaçınma: Salgın dönemlerinde kapalı ve kalabalık alanlarda geçirilen süre minimumda tutulmalıdır.
Hastalığa Yakalanma Durumunda Yapılması Gerekenler
Eğer hastalık belirtileri başladıysa vücudun toparlanması için şu adımlar izlenmelidir:
Vücudun virüsle savaşabilmesi için mutlak yatak istirahati gereklidir. Dinlenmeden geçirilen hastalık süreci iyileşmeyi geciktirir. Bitki çayları, tavuk suyu çorbası ve su tüketimiyle vücudun nem dengesi korunmalı, toksinlerin atılmasına yardımcı olunmalıdır.
En önemli kural ise bilinçsiz ilaç kullanımıdır. Grip ve soğuk algınlığı viral hastalıklardır, dolayısıyla antibiyotikler bu hastalıklarda etkisizdir. Antibiyotik kullanımı sadece doktor kontrolünde, ikincil bir bakteriyel enfeksiyon gelişirse düşünülmelidir. Hastayken dışarı çıkılması gerekiyorsa mutlaka maske takılmalı ve çevreye virüs yayılımı engellenmelidir.
Nefes darlığı, göğüs ağrısı veya düşmeyen yüksek ateş gibi durumlarda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması hayati önem taşımaktadır.
Memleket Samsun Haber Sitesi