Adnan Arslan Yazdı; Samsun ve Samsunspor!
Samsun’u tanımak için sadece sokaklarında yürümek yetmez; bu şehrin neye ağlayıp neye güldüğünü bilmek gerekir. Adnan Arslan, Memleket Samsun’daki köşe yazısında, Samsunspor’un bir spor kulübünden nasıl "kutsal bir emanete" dönüştüğünü analiz ediyor. 1989 faciasının kolektif hafızadaki yerinden, balkonlardan sarkan bayrakların temsil ettiği o derin vefa duygusuna kadar; Samsunspor ruhuna dair her şey bu yazıda.
İŞTE O KÖŞE YAZISI;
Samsunspor, bu topraklar için sadece 90 dakikalık bir futbol müsabakası değil; bir kimlik, bir aidiyet ve en önemlisi bir direniş öyküsüdür. Kurulduğu bugüne kadar, kırmızı-beyaz renkler bu şehrin adeta damarlarındaki kan olmuştur.
Atatürklü armasıyla,
küllerinden doğmasıyla,
asaletli formasıyla,
şehrin sevdası olmasıyla...
Şehir ile takım arasındaki bağın bu denli kemikleşmesinin ardında, futbol tarihinin en acı trajedilerinden biri de yatar. 20 Ocak 1989... Samsunspor kafilesinin geçirdiği o feci kazada kaybettiğimiz değerlerimiz, bu takımı sadece bir spor kulübü olmaktan çıkarıp bir "aile mirasına" dönüştürmüştür. Samsun halkı, o gün yitirdiği evlatlarını asla unutmamış; kırmızı-beyazın yanına eklenen o vakur "siyah", şehrin kolektif hafızasına kazınmıştır. Bu vefa duygusu, Samsunspor’u bir takımdan ziyade bir kutsal emanet haline getirmiştir.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!