160*600 sol
Sitenin sağ 160 600
Tonguç Ali Anıl
Köşe Yazarı
Tonguç Ali Anıl
 

MİLLETE KİBİR YAPILMAZ!

Resmi kurumlar, vatandaşın devletle en sıcak teması kurduğu noktalardır. Hastanesi, tapu müdürlüğü, vergi dairesi, belediyesi, kaymakamlığı... Bu kurumlarda görev yapan herkes, anayasal bir sorumlulukla, millete en iyi, en güler yüzlü hizmeti sunmakla mükelleftir. Tüm devlet memurlarını aynı kefeye koymak, yapılan onca fedakârlığa haksızlık etmek elbette doğru değil. Ancak, ne yazık ki bazı kurum çalışanlarını ve yöneticilerini eleştirmek de en doğal hakkımızdır. Çünkü vatandaşın yaşadığı mağduriyetler, artık görmezden gelinecek boyutta değil. Bu kibir ve ego duvarı, kabul edilebilir bir durum asla olamaz. Ama ne yazık ki, vatandaşa üstten bakan, doğru düzgün hitap etmeyi bilmeyen, ukalalık yapan, hatta açıkça hor gören bir anlayışı vatandaş sürekli yaşıyor. Geçenlerde, tapu işlemleri için gittiğim bir kurumda bizzat yaşadım. Sıfatı müdür yardımcısı olan, ancak ego ve kibri aklından ve görev bilincinden çok daha büyük bir modelle karşılaştım. Devletin kendisine verdiği makama, mevkiye, imkâna adeta nankörlük yapan zavallı bir insan modeli. Kapısını çalana kızan, insanca bir soru sorana bağıran, hatta azarlayan bir devlet memuru veya yönetici olabilir mi? Allah aşkına böyle bir insandan ne devletine ne de milletine fayda gelir mi? Bu, sadece benim şahsi tecrübem de değil. Bu konuyla ilgili sohbet ettiğim bir arkadaştan, hastanede bir hasta bakıcıdan yediği sert fırçayı dinledim. Nüfus cüzdanından çipi düştüğü için azar işiteninden, parmak izi okuma cihazı bozuk olduğunda hırsını vatandaştan çıkartanı da üzülerek duydum. Kilometrelerce uzaktan gelip de işlem yaptırmak isterken, memurdan amirden fırça yiyen insanlar var! Ne oluyor arkadaş? Nedir bu resmi kurumlardaki ego ve kibir abidelerinin vatandaşa bu kadar üst perdeden hitapları? Hasta oluyoruz, sanki suç işlemişiz gibi fırça yiyoruz. Evrak işlerimizi halletmeye gidiyoruz, yine azarlanıyoruz. Adını açıkça koyalım: Bu yapılanın adı, düpedüz sözlü şiddettir! Hatta devletine ve milletine karşı nankörlüktür! Maaşını devletten alan, yani milletin devlete ödediği vergilerden alan kurum çalışanlarının ve yöneticilerinin, bu millete üstten üstten bakması kabul edilemez. Hitap ederken de, cevap verirken de kendilerini psikolojik olarak üstünlük sahibiymiş gibi gören bu tavır, devlet ve millet bağına ciddi zarar veriyor. O makamlar kendilerine, vatandaşa hizmet için verilmiştir, vatandaş üzerinde tahakküm kurmak için değil. Unutulmamalıdır ki, devlet kurumlarında görev yapan her bir birey, o milletin hizmetkârıdır. Kibir ve ego, kamu hizmetinin kapısından içeri giremez. Böyle bir durumda yapmılması gereken şey de net. Hiç vakit kaybetmeden BİMER olur, CİMER olur, yaşadığınız olayı şikayet edin. Edin ki bu kurumlardaki ego ve kibir abideleri devletin kendisi değil de hizmetkarı olduklarını unutmasınlar. İşini hakkıyla yapan kurum çalışanları başımızın tacıdır. Resmi kurumların, millete en iyi hizmeti sunma noktası olduğunu bilen kurum çalışanlarının sayısı, bu bahsettiğimiz ego ve kibir tiplerinden onlarca kat daha fazladır. Bundan hiç şüphemiz yok. Ama vatandaşı tahrik eden, hor gören, üst perdeden konuşarak çözüm değil sorun odaklı olan kurum çalışanlarını ve yöneticilerini önce Allah'a sonra da devletimize havale ediyorum. Sevgiyle ve merhametle kalın.
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2025 -Cuma

MİLLETE KİBİR YAPILMAZ!

Resmi kurumlar, vatandaşın devletle en sıcak teması kurduğu noktalardır. Hastanesi, tapu müdürlüğü, vergi dairesi, belediyesi, kaymakamlığı... Bu kurumlarda görev yapan herkes, anayasal bir sorumlulukla, millete en iyi, en güler yüzlü hizmeti sunmakla mükelleftir.

Tüm devlet memurlarını aynı kefeye koymak, yapılan onca fedakârlığa haksızlık etmek elbette doğru değil. Ancak, ne yazık ki bazı kurum çalışanlarını ve yöneticilerini eleştirmek de en doğal hakkımızdır. Çünkü vatandaşın yaşadığı mağduriyetler, artık görmezden gelinecek boyutta değil. Bu kibir ve ego duvarı, kabul edilebilir bir durum asla olamaz. Ama ne yazık ki, vatandaşa üstten bakan, doğru düzgün hitap etmeyi bilmeyen, ukalalık yapan, hatta açıkça hor gören bir anlayışı vatandaş sürekli yaşıyor.

Geçenlerde, tapu işlemleri için gittiğim bir kurumda bizzat yaşadım. Sıfatı müdür yardımcısı olan, ancak ego ve kibri aklından ve görev bilincinden çok daha büyük bir modelle karşılaştım. Devletin kendisine verdiği makama, mevkiye, imkâna adeta nankörlük yapan zavallı bir insan modeli. Kapısını çalana kızan, insanca bir soru sorana bağıran, hatta azarlayan bir devlet memuru veya yönetici olabilir mi? Allah aşkına böyle bir insandan ne devletine ne de milletine fayda gelir mi?

Bu, sadece benim şahsi tecrübem de değil. Bu konuyla ilgili sohbet ettiğim bir arkadaştan, hastanede bir hasta bakıcıdan yediği sert fırçayı dinledim. Nüfus cüzdanından çipi düştüğü için azar işiteninden, parmak izi okuma cihazı bozuk olduğunda hırsını vatandaştan çıkartanı da üzülerek duydum. Kilometrelerce uzaktan gelip de işlem yaptırmak isterken, memurdan amirden fırça yiyen insanlar var! Ne oluyor arkadaş? Nedir bu resmi kurumlardaki ego ve kibir abidelerinin vatandaşa bu kadar üst perdeden hitapları? Hasta oluyoruz, sanki suç işlemişiz gibi fırça yiyoruz. Evrak işlerimizi halletmeye gidiyoruz, yine azarlanıyoruz. Adını açıkça koyalım: Bu yapılanın adı, düpedüz sözlü şiddettir! Hatta devletine ve milletine karşı nankörlüktür!

Maaşını devletten alan, yani milletin devlete ödediği vergilerden alan kurum çalışanlarının ve yöneticilerinin, bu millete üstten üstten bakması kabul edilemez. Hitap ederken de, cevap verirken de kendilerini psikolojik olarak üstünlük sahibiymiş gibi gören bu tavır, devlet ve millet bağına ciddi zarar veriyor. O makamlar kendilerine, vatandaşa hizmet için verilmiştir, vatandaş üzerinde tahakküm kurmak için değil.

Unutulmamalıdır ki, devlet kurumlarında görev yapan her bir birey, o milletin hizmetkârıdır. Kibir ve ego, kamu hizmetinin kapısından içeri giremez. Böyle bir durumda yapmılması gereken şey de net. Hiç vakit kaybetmeden BİMER olur, CİMER olur, yaşadığınız olayı şikayet edin. Edin ki bu kurumlardaki ego ve kibir abideleri devletin kendisi değil de hizmetkarı olduklarını unutmasınlar.

İşini hakkıyla yapan kurum çalışanları başımızın tacıdır. Resmi kurumların, millete en iyi hizmeti sunma noktası olduğunu bilen kurum çalışanlarının sayısı, bu bahsettiğimiz ego ve kibir tiplerinden onlarca kat daha fazladır. Bundan hiç şüphemiz yok. Ama vatandaşı tahrik eden, hor gören, üst perdeden konuşarak çözüm değil sorun odaklı olan kurum çalışanlarını ve yöneticilerini önce Allah'a sonra da devletimize havale ediyorum.

Sevgiyle ve merhametle kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve memleketsamsun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.