Samsunspor, Türk futbolunun köklü çınarlarından birisidir. Son yıllarda ortaya koyduğu başarı grafiği ise, camianın zorlu günleri geride bırakarak, nasıl bir azimle ayağa kalktığının en somut kanıtıdır. Armaya gönül veren taraftarların, eski karanlık günleri hatırlayıp da, "nereden nereye" diye gülümsediği bu tablo, kulübün yönetimsel ve operasyonel anlamda ne denli sağlam temeller üzerine oturtulduğunu gözler önüne seriyor. Bu destansı geri dönüşün mimarı şüphesiz ki Kulüp Başkanı Yüksel Yıldırım'dır. Onun vizyoner liderliği, maddi ve manevi desteği, kulübü karanlık günlerden çekip alarak, Süper Lig'e taşıyan lokomotif kuvvet olmuştur. Ancak, büyük başarılar hiç bir zaman tek bir kişinin eseri olmamıştır; Başarı, vizyonu sahaya yayan, sorunları çözen ve kriz süreçlerini yöneten kilit isimlerden oluşan bir ekip ister. Bu isimlerden bir liste hazırlayacak olsaydım, en başına mutlaka Samsunspor Kulübü Başkan Vekili Veysel Bilen'i ve Samsunspor Operasyon Direktörü Soner Soykan'ı yazardım. Özellikle Samsunspor Başkanvekili Veysel Bilen'i, sadece bir yönetim kurulu üyesi veya bir başkan vekili değil; Samsunspor'un "İş Bitirici" ruhu olarak gördüğümü ve ağabeylik sıfatının fazlasıyla hakkını verdiğimi söylemek isterim. Yükseliş sürecinin en kilit isimlerinden olarak gördüğüm Veysel Bilen'e ve Soner Soykan'a özel bir paragraf açmak elzemdir. Kendileri, sportif kimliklerinden öte, Samsunspor'un operasyonel kalbi, kriz yönetiminin etkili lideri olarak övgüyü fazlasıyla hak ediyorlar. Kulübün geçmişteki karmaşık ve yıpratıcı süreçlerini düşündüğümüzde, bu değerli iki ismin, hem yönetim içinde hem de dış paydaşlarla kurduğu dengeli ve güven veren iletişim köprüsü takdire şayandır. Gösterişten uzak, sonuç odaklı çalışma prensibiyle, kulübün en zorlu anlarında dahi bir kriz sürecini ustalıkla yönetmiş, çözümsüz gibi görünen düğümleri sabırla çözen bu başarılı ekip, kulüp yönetiminden, futbolcusuna, çalışanından, taraftarına kadar herkesin aklında, güvenilir bir "sorun çözücü" olarak yer etmiştir. Bir futbol kulübünü başarıya taşımak, yalnızca para ve yetenekle olmaz. Mükemmel bir uyum, güçlü bir karakter ve sarsılmaz bir inanç gerektirir. Bu konuda Suat Çakır'ı, Fazlıhan Carus'u, Serkan Kaya'yı, Avukat Zafer Erdoğan'ı ve diğer icra kurulundaki yöneticilerimizin emeklerini görmezden gelmek olmaz. Her birinin, Samsunspor'un menfaatleri için verdikleri mücadele, bugün gururla izlediğimiz bir güç birlikteliği karesi gibi önümüzdedir. Yöneticilerimiz arasındaki bu uyumun, bu inancın, kulüpteki önemli tetikleyici güç olduğu aşikardır. Unutmamalıyız ki, şehrinin takımına güç olan, bu uğurda mücadele eden adamlar kolay bulunmaz. Kritik anlarda doğru kararları verebilen, şehrin dinamiklerini bilen ve en önemlisi kulübün menfaatini kişisel egolarının önünde tutan yöneticiler, bir kulübün en büyük servetidir. Bugün ulaştığımız her başarıda, atılan her doğru adımda, yanan her ışıkta onların da emeği vardır. Bu emeği görmezden gelmek, en basit tabiriyle nankörlük olur. Başarı, sadece alkışlanmayı değil, aynı zamanda takdiri de hak eder. Takdir, bir teşekkür enerjisidir. O enerji, camiayı daha büyük hedeflere iter, motivasyonu artırır ve kenetlenmeyi güçlendirir. Bu nedenle, Samsunspor'un elde ettiği bu görkemli tablonun mimarlarından biri olan Başkan Vekili Veysel Bilen'e ve tüm yöneticilerimize hak ettiği saygıyı fazlasıyla göstermek, ona yüksek sesle teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Bir büyük teşekkür de Samsunsporlu basın mensuplarımıza etmek isterim. Samsunspor'a sevdalısı, armasına aşık gazetecilerimiz, hem kulübümüzün hem de taraftarımızın sesini duyuran en önemli güç kaynaklarımızdır. Emekleri de, mücadeleleri de bizim için çok kıymetlidir. Teşekkürler Veysel Bilen, Teşekkürler Soner Soykan ve tüm yöneticilerimize.. Teşekkürler Samsun'un Samsunsporlu gazetecilerine... Bu heyecanla, bu uyumla ve azimle, Samsunspor'un geleceği daha aydınlık, hedefleri daha büyük olacaktır! İyi ki varsınız! KÜÇÜK BİR HATIRLATMA: UEFA Konferans Ligi’ndeki ikinci maçında 23 Ekim Perşembe günü Ukrayna ekibi Dinamo Kiev, ardından da 27 Ekim Pazartesi günü Çaykur Rizespor maçlarımızı kendi sahamızda oynayacağımızı hatırlatmakta fayda görüyorum. Bu iki maçta da Samsunspor taraftarının tribünleri doldurmasını ve takımımıza 90 dakika destek vermesini gönülden istiyoruz.